Kazı çalışmaları süren Edirne Yeni Sarayı, Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Başkanlığına devredildi
Temeli 2. Murad periyodunda atılan, uzun yıllar Osmanlı padişahlarına mesken sahipliği yapan ve hafriyat çalışmaları süren Edirne Yeni Sarayı (Sarayı Cedide-i Amire), Cumhurbaşkanlığı Ulusal Saraylar Başkanlığına devredildi.
Edirne Valiliğinden yapılan açıklamaya nazaran, sarayın bölümünün akabinde Ulusal Saraylar Lideri Yasin Yıldız incelemede bulunmak üzere kente geldi.
Vali H. Kürşat Kırbıyık tarafından Sarayiçi’nde karşılanan Yıldız ve beraberindeki bilim kurulu üyeleri, kazı alanında incelemede bulundu. Heyet, çalışmalar hakkında Kazı Başkanı Trakya Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülay Apa Kurtişoğlu’ndan bilgi aldı.
Açıklamada tabirlerine yer verilen Vali Kırbıyık, Edirne Sarayı’nın Milli Saraylar Başkanlığına devrinin tamamlandığını belirtti.
Kırbıyık, şunları kaydetti:
“Kentin turizm açısından önemli bir destinasyonu olma potansiyeline sahip Edirne Sarayı, Ahlat modelinde olduğu gibi ihya edilmesi ve işlevsellik kazandırılmasıyla eski ihtişamına kavuşmuş olacak. Çok geniş bir alan üzerine kurulu Edirne Sarayı’nın ihyasının vilayetimizin turizm geleceği için çok değerli olduğunu değerlendiriyorum. Bu vakte kadar hafriyat çalışmalarını yürüten bedelli hocalarıma ve takımına ve emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum.”
Kazı alanındaki incelemelerin akabinde Yıldız ve beraberindeki heyet Edirne Valiliğini ziyaret etti.
Edirne Sarayı
1450’de temeli atılan saray, Kanuni Sultan Süleyman döneminden itibaren pek çok kez tamir gördü, zaman zaman da eklentiler yapıldı.
Bazı padişahların saltanatları boyunca Edirne’ye hiç gelmemesi nedeniyle kullanılmayan sarayda da tahribat başladı. 1752’deki büyük deprem ve 1776’daki yangınla tahribat süreci devam eden sarayın, 1827’de bir kısmı tamir edildi.
1829’da Edirne’yi işgal eden Rusların ordugah olarak kullandığı saray, büyük zarar gördü. Vali Hurşit Paşa ve Hacı İzzet Paşa zamanlarındaki tamirat döneminde birçok yapı kurtarıldı fakat 1876-77 Rus Savaşı’nda düşmanın kente yaklaşması nedeniyle Babüssaade (Saadet Kapısı) civarında yığılan cephane, düşman eline geçmemesi için patlatıldı, sarayın birçok yapısı da bu patlamayla yıkıldı.
